Hastalıkların tanı ve tedavi sürecini daha iyi anlayabilmek ve çözebilmek için birçok alanda çalışmalar yapılmaktadır. Nükleer tıp da bu alanlardan bir tanesidir.
Özetle tarihçesine bakacak olursak, nükleer tıbbın gelişmesinde en büyük adımlar 1934 yılında Marie Curie’nin yapay radyoaktiviteyi keşfetmesi ve 1940’lı yıllarda radyoaktif iyodun zehirli guatr hastalığında kullanılmasıdır. Nükleer tıpta en fazla kullanılan teknesyum radyoaktif maddesi yapay olarak ilk kez 1937 yılında üretilmiş ve 1965 yılında sonra ticari olarak kullanılmaya başlanmıştır [1].
Nükleer tıp, vücudun çeşitli bölgelerinde oluşan tümör hücrelerini görüntüleme de ve gerektiğinde hücreleri yok etmede kullanılmaktadır. Görüntüleme işlemi yapılırken düşük miktarda radyofarmasötik ilaçlar kullanılmaktadır. Radyofarmasötik kavramından da anlaşılacağı üzere ilaçta radyoaktif madde kullanılmaktadır. Radyoaktif maddeler gama ışınları yaymaktadır. Bu sayede bilgisayarlara bağlı cihazlarda bu ışımalar net bir şekilde görüntülenebilmektedir. Nükleer tıpta kullanılan en yaygın cihaz pozitron emisyon tomografisidir (PET) [2]. Bu cihaz ile bilgisayar tomografisi (CT) birleştirilir. PET/CT teknolojisi ileri düzeyde tıbbi görüntüleme yöntemidir ve tümör hücrelerinin erken teşhis edilmesini sağlar. Pozitron emisyon tomografisi vücudumuzda meydana gelen metabolik ve fizyolojik değişimleri kaydederken, bilgisayar tomografisi anatomik değişimleri kaydeder. Peki PET/CT teknolojisi nasıl uygulanmaktadır? Öncelikle hastanın yaklaşık olarak 6 saat aç olması gerekmektedir. Daha sonra vücudundaki şeker miktarı ölçüm için uygunsa işleme tabi tutulur. Damar yoluyla veya ağızdan radyofarmasötik ilaç verilir. Bu ilaç şeker içerir. Tümör hücreleri büyümek için şeker ihtiyacını ilaçtan almaya çalıştığında radyoaktif maddeye de tutunmuş olacak ve görüntülemede net bir şekilde tümör hücresi tespit edilecektir [3]. İlacın vücut içinde yayılması yaklaşık 1 saat beklendikten sonra hasta PET/CT cihazına girebilmektedir. Görüntüleme işlemi yaklaşık olarak 45 dakika sürmektedir. MR gibi kapalı bir cihaz değildir. Bu sayede hasta kendini daha rahat hissetmektedir. Radyoaktif madde olduğundan dolayı hastalar düşük miktarda da olsa radyasyona maruz kalır. Radyoaktif madde vücutta birikme yapmaz, ter ve idrar yolu ile vücuttan atılır.
Şekil 1. PET/CT Cihazı [4]
Nükleer Tıp Uygulama Alanları
Nükleer tıp görüntüleme yöntemleri onkoloji, kardiyoloji, nöroloji, ortopedi, böbrek, kalp, akciğer ve daha birçok hastalıkta kullanılmaktadır.
Onkoloji
Tümörlerin evrelenmesi
Tümörlerin yer tespiti
Nöroloji
Felç ve bunama tanısı
Sara hastaları
Ortopedi
Kemik enfeksiyonları
Kırık bölgelerin tespiti
Böbrek uygulamaları
Böbrek enfeksiyonlarının araştırılması
Akciğer uygulamaları
Akciğerde kan pıhtılaşması tanısı
Kalp uygulamaları
Koroner arter hastalıklarının tanısı
Hipertansiyon hastalığının araştırılması
Diğer uygulamalar
Vücutta meydana gelen gizli enfeksiyonlar
Safra kesesi hastalıkları
Guatr hastalıkları
Tükürük bezi fonksiyonları
Lenf yolları
Bağırsak kanamaları
Kaynakça
1.Nükleer Tıp Nedir? Temmuz 11, 2021 tarihinde Türkiye Nükleer Tıp Derneği:
https://tsnm.org/halkimiza-yonelik/nukleer-tip-nedir/ adresinden alındı.
2. Nükleer Tıp. Temmuz 11, 2021 tarihinde Medical Park: https://www.medicalpark.com.tr/nukleer-tip/b-6737 adresinden alındı.
3.Teksöz, S., & FZ, B. M. (2019). Nükleer tıpta kullanılan radyoizotoplar ve biyomedikal uygulamaları. Nucl Med Semin, 5(1), 10-4.
4.Görüntülemede Altın Standart “PET/CT”. Temmuz 11, 2021 tarihinde https://neolife.com.tr/pet-ct/ adresinden alındır.
Comments